Masum EKİNCİ
Ortadoğu’da değişmeyen iktidarlar, ezilen halklar ve hep aradan sıyrılan İsrail. Bugüne kadar Ortadoğu’nun özeti buydu.
Kuzey Afrika ülkelerinden Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas’ta, Ortadoğu ülkelerinden Bahreyn, Yemen ve Ürdün başlayan halk ayaklanmalarının ardından ilk dış müdahale Libya’ya yapıldı.Ortadoğu’da kartların yeniden dağıtıldığı bu dönemde en büyük rahatsızlığı, kendilerinin etkisi ya da kışkırtması olmadan başlayan değişimi kontrol altında tutmaya çalışan Batı ve ABD ile tabi ki İsrail.Bölgede sert değişimlerin devam edeceğine hiç kuşku yok.Hizbullah ile yaptığı savaşta aldığı yenilgiyle kimyası bozulan İsrail’i şimdi daha kötü ve daha yalnız günler bekliyor.
Bugüne kadar neredeyse hep hristiyanlar tarafından ezilen, sürülen, katledilen, horlanan ama nedense müslümanlara zulüm etmeyi marifet bilen İsrail’in yalnızlığı hiç biter mi sizce?
Oysa, Müslümanlarla çok yakın olabilirlerdi.
Musevi şeriatı Hristiyandan daha yakındır Müslümanlara.
Kadınları neredeyse Müslümanlardan bile daha kapalı giyinirler.
Domuz eti yemezler.
Helal(Koşer) kavramı çok yaygındır.
Daha bir sürü şey sayabilirsiniz.
Kuzey Amerika’da Tim Hortons’ta birlikte kahve içtiğim bir Ermeni dostum önümüzden geçen kipalı iki Yahudiyi görünce hiç nedensiz, “Bunlardan hiç hoşlanmıyorum” demiş ben de “Niye” diye sormuştum.
Verdiği cevap ilginçti.
Dedi ki, ”Hiç bilmiyorum. Yahudilerden hiç de zarar görmedim, bana hiç kötülükleri de dokunmadı ama yine de hoşlanmıyorum”
Gerçekten birçok kişi yahudilerden bire bir zarar görmemesine rağmen onlardan hoşlanmazlar.
Yüzyıllardır Yahudiler aleyhine oluşan antipati hatta nefret, Hitler’in eliyle biraz azalır gibi olsa da hiç dinmemiştir. Yaklaşık 2500 yıldır hep sürülmüşlerdir.
Bütün bu süre boyunca Yahudilerin yaşadıkları hemen her yerden kovulmaları sadece bir tesadüf mü?
Kaçımızın dikkatini çekti, Yahudileri en çok kimler sürgün etti diye?
Ortalama her bir Hıristiyanın gözünde onlar “God killer/Tanrı katili”dirler.
Mısır’ın ilk sahipleri Kıptilerden, Romalılara, Avrupadaki katolik hristiyanlardan Brezilya’lılara kadar birçok toplum onları hep istenmeyen millet ilan ederek topraklarından kovmuşlardır.
Dünyanın her yerinden kovulmalarına rağmen, Müslüman milletlerin topraklarında hep rahat bir nefes alan Yahudi toplumu, eninde sonunda siyonizmin getirdiği katı kalpli "kibirli Yahudi tavrı”yla hep müslümanları hedef seçmiştir. Filistin topraklarında İsrail kurulmadan önce de orada Yahudiler vardı ve onlar komşularıyla barış içinde yaşarlardı.
Ama o topraklara ne zaman siyonizim geldi, büyü de bozuldu barışta bitti.
Değişik ülkelerde ve özellikle Rusya’da yaşayan Ortodoks Yahudilerin bir kısmı siyonizme ve dolayısıyla İsrail Devletinin kirli politikalarına karşıdır.
Onlara göre, gerçek bir yahudi hiçbir zaman başkasının toprağına, canına malına kast etmemeli.
Ama böyle düşünseler de onlarda yalnızlıktan nasiplerini alıyorlar.
Çünkü hemen herkes tüm yahudileri tek tip yani zalim, kendini anlatma çabasına bile gerek görmeyen kibirliler olarak görüyor. Evet, yahudilerin hepsini kapsayan önyargılı bir bakış açısı ama bunun kabahatlisi İsrail Devletini yöneten siyonist anlayıştır.
Tarihleri boyunca kurdukları tek devlet olan İsrail’in sadece zulümle ile ayakta kalacağını düşünenlerin acilen bu saplantıdan kurtulmaları gerekiyor.
Bu noktada en çok rahatsız olan ülkenin de İsrail olduğuna da kuşku yok. Çünkü bölgedeki iktidar değişimleri en fazla İsrail'i etkileyecek gibi gözüküyor.
Her devrilen Arap diktatörü, İsrail’in bağrına düşen bir ateş topu anlamına geliyor.
Kuzey Afrika ülkelerinden Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas’ta, Ortadoğu ülkelerinden Bahreyn, Yemen ve Ürdün başlayan halk ayaklanmalarının ardından ilk dış müdahale Libya’ya yapıldı.Ortadoğu’da kartların yeniden dağıtıldığı bu dönemde en büyük rahatsızlığı, kendilerinin etkisi ya da kışkırtması olmadan başlayan değişimi kontrol altında tutmaya çalışan Batı ve ABD ile tabi ki İsrail.Bölgede sert değişimlerin devam edeceğine hiç kuşku yok.Hizbullah ile yaptığı savaşta aldığı yenilgiyle kimyası bozulan İsrail’i şimdi daha kötü ve daha yalnız günler bekliyor.
Bugüne kadar neredeyse hep hristiyanlar tarafından ezilen, sürülen, katledilen, horlanan ama nedense müslümanlara zulüm etmeyi marifet bilen İsrail’in yalnızlığı hiç biter mi sizce?
Oysa, Müslümanlarla çok yakın olabilirlerdi.
Musevi şeriatı Hristiyandan daha yakındır Müslümanlara.
Kadınları neredeyse Müslümanlardan bile daha kapalı giyinirler.
Domuz eti yemezler.
Helal(Koşer) kavramı çok yaygındır.
Daha bir sürü şey sayabilirsiniz.
Kuzey Amerika’da Tim Hortons’ta birlikte kahve içtiğim bir Ermeni dostum önümüzden geçen kipalı iki Yahudiyi görünce hiç nedensiz, “Bunlardan hiç hoşlanmıyorum” demiş ben de “Niye” diye sormuştum.
Verdiği cevap ilginçti.
Dedi ki, ”Hiç bilmiyorum. Yahudilerden hiç de zarar görmedim, bana hiç kötülükleri de dokunmadı ama yine de hoşlanmıyorum”
Gerçekten birçok kişi yahudilerden bire bir zarar görmemesine rağmen onlardan hoşlanmazlar.
Yüzyıllardır Yahudiler aleyhine oluşan antipati hatta nefret, Hitler’in eliyle biraz azalır gibi olsa da hiç dinmemiştir. Yaklaşık 2500 yıldır hep sürülmüşlerdir.
Bütün bu süre boyunca Yahudilerin yaşadıkları hemen her yerden kovulmaları sadece bir tesadüf mü?
Kaçımızın dikkatini çekti, Yahudileri en çok kimler sürgün etti diye?
Ortalama her bir Hıristiyanın gözünde onlar “God killer/Tanrı katili”dirler.
Mısır’ın ilk sahipleri Kıptilerden, Romalılara, Avrupadaki katolik hristiyanlardan Brezilya’lılara kadar birçok toplum onları hep istenmeyen millet ilan ederek topraklarından kovmuşlardır.
Dünyanın her yerinden kovulmalarına rağmen, Müslüman milletlerin topraklarında hep rahat bir nefes alan Yahudi toplumu, eninde sonunda siyonizmin getirdiği katı kalpli "kibirli Yahudi tavrı”yla hep müslümanları hedef seçmiştir. Filistin topraklarında İsrail kurulmadan önce de orada Yahudiler vardı ve onlar komşularıyla barış içinde yaşarlardı.
Ama o topraklara ne zaman siyonizim geldi, büyü de bozuldu barışta bitti.
Değişik ülkelerde ve özellikle Rusya’da yaşayan Ortodoks Yahudilerin bir kısmı siyonizme ve dolayısıyla İsrail Devletinin kirli politikalarına karşıdır.
Onlara göre, gerçek bir yahudi hiçbir zaman başkasının toprağına, canına malına kast etmemeli.
Ama böyle düşünseler de onlarda yalnızlıktan nasiplerini alıyorlar.
Çünkü hemen herkes tüm yahudileri tek tip yani zalim, kendini anlatma çabasına bile gerek görmeyen kibirliler olarak görüyor. Evet, yahudilerin hepsini kapsayan önyargılı bir bakış açısı ama bunun kabahatlisi İsrail Devletini yöneten siyonist anlayıştır.
Tarihleri boyunca kurdukları tek devlet olan İsrail’in sadece zulümle ile ayakta kalacağını düşünenlerin acilen bu saplantıdan kurtulmaları gerekiyor.
Bu noktada en çok rahatsız olan ülkenin de İsrail olduğuna da kuşku yok. Çünkü bölgedeki iktidar değişimleri en fazla İsrail'i etkileyecek gibi gözüküyor.
Her devrilen Arap diktatörü, İsrail’in bağrına düşen bir ateş topu anlamına geliyor.
Kaynak: Anti Gazetesi
Cok sag ol sayin Masum bey! Ck faydelendik.
ReplyDelete