Arap Bölgeleri |
ANKARA - Yazar: Mahmut TARIK (Tebriz Araştırmaları Merkezi Uzmanı): Bir
haftayı aşkın bir süredir İran’ın Arap bölgelerinde yaşanan ayaklanma
haberleri çeşitli haber kuruluşlarında yer almaktadır. Bölgeden
yayınlanan bazı videolar durumun ciddi olduğuna işaret ettiği halde,
İran’ın legal haber ajansları konuyu tam detayı ile yansıtmamaktadırlar.
Ayrıca Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı medya kuruluşları, haberleri
kirletme teşebbüsü ile neler olup bittiğine dair akıllarda soru
işaretleri bırakmaktadır. İran’ın çeşitli eyaletlerinde dağınık şekilde
yaşayan Arap etniği, yoğunluk olarak İran’ın güney batısında bulunan
Huzistan eyaletinde yaşamaktadırlar. İran’da yapılan 1979 nüfus sayımına
göre, İran Arapları ülkenin %3,85’ini oluşturmaktadırlar.[1]
“İran
Genel Kültür Şurasının “İran Genel Kültür Endekslerinin Araştırılması ve
İncelenmesi Projesi” isimli saha araştırmasında Huzistan eyaletinin
nüfusunun %33.6’sını Arapların oluşturduğu söylenilirken[2] Arap
aktivistler bu sayının çok daha yüksek olduğunu ve bölgede planlı bir
şekilde nüfus değişimi yapıldığını iddia etmektedirler. 33 aşiretten
oluşan Huzistan eyaleti Araplarının, Aşiret-ül Sevaid, Beni Mensur, Beni
Lam, Sevari ve El-bebid aşiretleri Şii mezhebi inancına, diğer
aşiretler ise Sünni mezhebine bağlıdırlar. Huzistan eyaleti, petrol ve
doğalgaz kaynaklarından dolayı İran için stratejik bir bölgedir.
İran-Irak savaşının başladığı yer olan Huzistan eyaleti, 1925’te Fars
milliyetçiliğinin İran’da hâkim olmasından sonra Arap milliyetçilerinin
vazgeçilmez bölgesi haline gelmiştir ve bunun üzerine Saddam Hüseyin,
İran Araplarının özgürlüğü adına İran’a savaş açmıştır.
Geçtiğimiz
hafta 13 Şubat 2017 tarihinde Huzistan eyaletinin Ahvaz kentinde yerli
halkın genel valilik önünde başlattığı protestolar, eyaletin diğer
kentlerine de sıçramıştır. Toplamda 11 kent, hükümet karşıtı
protestolara sahne olmuştur. Bu protestolar bölge halkının Tahran
yönetiminin bölgedeki çevre sorunlarına duyarsız kalmasına itiraz için
başlamış olsa da giderek etnik eksenli isteklere ve itirazlara
çevrilmiştir. Eyaletin başlıca sorunları içinde; toz parçacıklarının
hava kirliliğine yol açarak bölgedeki yaşamı durduracak dereceye
ulaşması sorununa hükümetin kolay bir şekilde çözüm bulabilecek olmasına
rağmen hiçbir girişimde bulunmaması[3], günlerce elektrik ve suyun
kesik olması ve İran’ın merkez bölgelerinin karşı karşıya olduğu su
krizinin giderilmesi için Huzistan eyaletinin çevre sorunlarına rağmen
Karun nehrinin suyunu, Huzistan eyaletinden merkez bölgelerde Fars
topluluklarının yaşadığı yerlere taşıması yer almaktadır. Tahran
yönetiminin bu sorunlara duyarsız kalması ve ciddi bir girişimde
bulunmaması üzerine sosyal medya kullanıcıları, 13 Şubat tarihinde halkı
genel valilik önünde protesto yapmaya çağırdılar. 13 Şubat’ta genel
valilik önünde toplananlar “Nefes almak bizim de hakkımız”, “Temiz hava
istiyoruz”, “En küçük isteğimiz nefes alabilmektir”, “İşsizlik, hava
kirliliği”, “Sorunlarımız Karun nehri suyunun taşınmasıdır”, “Unutulmuş
vatandaşlarız” ve “Dün Karun, bugün hava, yarın ölüm” gibi yazılar ve
sloganlarla itirazlarını dile getirmişlerdir. Yetkililerin ikna edici
tavır sergilememeleri üzerine, yapılan protestolar diğer şehirlere
sıçramıştır. Halk güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle karşı karşıya
kalmıştır.
Arapça
sloganlarla hükümete itirazlarını bildiren Huzistan eyaleti
vatandaşlarının protestoları esnasında, Şadigan kentinde polis
tarafından direkt ateş açılması neticesinde bir gencin öldürülmesi
olayların daha da büyümesine sebep olmuştur. Gece saatlerinde birtakım
kişilerce Devrim Muhafızları Ordusunun karargâhına molotoflu saldırı
düzenlenmiştir. İran polis güçlerinin olayları bastıramaması sebebiyle
Devrim Muhafızları Ordu kuvvetleri bölgeye sevk edilmiştir ve her türlü
itiraza sert bir cevap verilmiştir. 18 Şubat tarihinde İran güvenlik
güçleri yayınladıkları resmi bir açıklamayla, bundan sonra yapılacak
olan bütün protestoların yasa dışı ilan edildiğini ilan etmişlerdir.
Herhangi olası bir protestoda halka sert müdahaleler ile cevap
verileceği söylenerek tehdit etmişlerdir.
Huzistan
eyaleti itirazlarına ilk başta çevre sorunları ve yaşam zorluklarına
karşı Tahran yönetiminin ilgisizliği sebep olmuştur. Giderek büyüyen
itirazların niteliği kimlik eksenli sloganlarla değişerek, devlet
karşıtı protestolara çevrilmiştir. Huzistan eyaleti vatandaşları
tarafından yayınlanan videolarda bölgenin zengin petrol kaynaklarına
sahip olması, İran-Irak savaşında birçok zorluğa katlanmaları ve
yetkililerin vaatlerine rağmen insani bir yaşamdan mahrum bırakılmaları
öne çıkmıştır. Şadigan kentinin Şii Araplarının “Ya Hüseyin” sloganıyla
Devrim Muhafızlarına karşı çıkmaları sosyal medyada geniş yankı
bulmuştur.
İran
merkezli Farsça çalışan DW Farsça, BBC Farsça ve VOA Farsça itirazların
çevre eksenli olduğunun üzerinde durmalarına rağmen protestolarda
yayınlanan fotoğraflar itirazların merkezi hükümetin ayrımcı siyasetine
karşı yapıldığını göstermiştir.
Arapların
itirazlarında dikkat çeken diğer bir husus ise İran’daki Türk etniğine
mensup örgüt ve medyanın, İran Arapları ile dayanışma içinde olduklarını
söylemeleri idi. İran ve Güney Azerbaycan Türklerine mensup çeşitli
medya ve haber merkezleri İran’daki mevcut Fars ırkçılığına karşı İran
Araplarıyla dayanışma içinde olduklarını söyleyerek İran ve Güney
Azerbaycan Türklerinin bu yaklaşımı İran Arapları ve Arap Dünyası’nda
geniş yankı bulmuştur.
İran
Arapları ve İran Türkleri zaman zaman eski dönemlerde de dayanışma
içinde olduklarını göstermişlerdir. Bunun en çok tartışıldığı olay, İran
Türklerinin futbol takımı olarak bilinen Traktör Futbol
Takımı maçlarında İran’daki Azerbaycan Türklerinin Arapları
destekleyerek, İran’ın hassas olduğu Fars Körfezi ismini Arap Körfezi
olarak söyleyerek, “Körfez Araplarındır” sloganını atmaları olmuştur.
İran’da Traktör futbol maçında Azerbaycan Türklerinin Türkiye ve
Azerbaycan bayraklarıyla maça katılıp “Körfez Araplarındır” sloganını
söylemesi, defalarca kez İran resmi yetkililerinin itirazlarına sebep
olmuştur. 20 sene önce İran’da Babek Kalesi yürüyüşlerine Arap
aktivistlerin katılmasıyla başlayan bu yakınlık bugüne kadar devam
etmektedir. Babek Kalesi yürüyüşlerinde İran’da Azerbaycan Türkleri,
Türkçe eğitim talebi ve İran’da Fars milliyetçiliğine karşı ilk kitlesel
hareketi gerçekleştirmişlerdir.
İran
Türkleri futbol takımı Traktör taraftarlarının geçtiğimiz aylarda
Araplarla dayanışma içinde olmalarını göstermelerinin ardından, İran
Arapları Huzistan eyaleti futbol maçlarında “Türk-Arap kardeştir” ve
“Yaşasın Azerbaycan” yazılarıyla karşılamışlardır.
…..
Dipnotlar:
[1]
1979’dan sonra İran İstatistik Merkezi, etnik eksenli nüfus sayımı
yapmadığı için elde resmi veriler yoktur. İran Arapları bazı tahminler
ileri sürürken İran’ın etnik eksenli nüfus dağılımı ülke güvenliğiyle
sorumlu merkezlerde saklı tutulmaktadır.
[2] Ülke
Genel Kültürü Endekslerinin Araştırma ve İnceleme Projesi, Huzistan
Eyaleti Raporu / Yönetici Kurum: İran Genel Kültür Konseyi; Proje
Sorumlusu: Mensur Vaizi, Yürüten: Seçkin Pars Araştırmacıları Şirketi,
Yayın: Tahran- Kitap-e Neşir Yay., 1391 Hicri Şemsi.
[3] Uzmanların iddiasına göre bu toz parçacıkları bölgede kanser gibi bir çok hastalığın kaynağı olmaktadır.
No comments:
Post a Comment